18 Şubat 2014 Salı

Kitap önerim - Çocuğunuzun beynine hoş geldiniz

Benim gibi endişeli bir tipin her aklına gelen vesvese için interneti didik etmemesinin sebebi yalan yanlış bir cok bilginin etkisinde kalıp, sinirlerimi bölüp zamanı hem kendime hem de eşime zehir etme potansiyelimin farkında olmamdır. Geçende benden 23 ay sonra bebeği olan bir arkadaşım yurtdışında bir sitede bebeklerimizin ay ay yapması gereken hareketleri takip ettiğini, orada yazan bazı el hareketlerini bebeğinin henüz yapmadığını soyledi, endişelenmiş haliyle. Ben ikiz bebeklerim arasındaki farkı bile gördükten sonra her bebeğin bu aşamaları ufak zaman aralıkları ile yakalamalarının cok normal olduğunu düşünüyorum. Bizim erkek duygusal olarak daha erken gelişiyor basından beri, daha cok temas düşkünü, kelimeleri daha erken söylemeye başladı. Kiz ise daha iyi konsantrasyon sağlıyor, daha cok gözlem yapıyor ve el hareketleri daha iyi, vücudunu daha dik tutabiliyor. Bizimkiler aynı anne babadan aynı gun dünyaya gelmiş ve mümkün olduğu kadar eşit davranılmış, emzirimiş ve ilgilenilmiş iki bebek, onlarda dahi fark varken, tüm bebeklerin aynı hafta aynı yeteneği gösterememesi bence normal. Tesadufen bir kitap aldım, yazının başlığında gördüğünüz üzere adi Kitap 'Çocuğunuzun beynine hoş geldiniz', NTV yayınlarından. Beynin nasıl yapılandırılın anlatan bölümler detaylı, ama uzun sürmüyor. Asıl cocukların beyninin nasıl çalıştığını anlatan bölümler benim Icin ilgi çekiciydi. Bir cok da ilginç istatistikden sonuclar paylaşılıyor, ornegin: Bebekliklerinde sadece anne sütüyle beslenen çocukların zekâlarının mamayla beslenen çocuklardan ortalama olarak daha yüksek olduğu kanıtlanmış. Kitapta paylaşildigina göre çocuklarını emzirmeyi seçen annelerin mamayla besleyen annelere göre IQ'lar ve eğitim seviyeleri daha yüksek. Annenin IQ'sundaki 15 puanlık artışın bebeğini emzirme oranını 2 kat artırdığı tespit edilmiş. İki onemli cümle daha: Çoğu çocuk dünyanın kendisine sunduğu koşullar her ne ise o koşullarda büyümenin bir yolunu bulur." kitabın yazarları diyorlardı ki, çocuğun beyni kendi kendini inşa eden durdurulamaz bir mekanizma.... Hala okuyorum, bitirdim, şimdiden tavsiye edebilirim.

17 Şubat 2014 Pazartesi

İkiz annesi blog yazarsa

Bir blogun devamlılığını sağlamak çok zor, anne olanlar için daha zor, ikiz annesi olanlar için çok daha zor. Ama özellikle ikiz anneleri diğer tecrübeli ikiz annelerinin fikirlerine, yaşadıklarına başvurmaya ihtiyac duyuyor. Bu motivasyonla uzun aralar versem de yazmaya devam ediyorum. Bunun yanında ben de paylasmak istiyorum yaşadıklarımı, çünkü aslında biraz da yalnız hissediyor kendini insan. Hem çoğalıyorsunuz bebekleriniz ve onların sevgisi ile hem de hayat boyu sürecek bu gönül işinde ilk zamanlarda biraz sallaniyorsunuz, sarsiliyorsunuz. Anne olan arkadaslarınız sizi anlıyor, ama onlar da birçok şeyi geride bıraktığı ve gündemleri değiştiği için başka konular ilgilerini çekiyor,okul, dersler, kurslar vb. Sizi en iyi yeni bebekleri olan taze anne arkadaslarınız anlıyor ve yanınızda daha cok olabiliyorlar. Eşinizde paylaşımınız bebek harici konularda çok azalıyor, oysa bir yandan da siz hala sizsiniz ve anne olsanız da eski siz de içinizde ve paylaşmaya ihtiyaç duyuyor. Ben belki de çalısmaya ara verdiğim için daha çok hissediyorum bu yalnızlık duygusunu. Nihayetinde yardımcımda beraber tüm gün bebelerimle ilgileniyoruz, cok sosyallesecek bir ortamda bulunmuyorum. Yani anlayacağınız bu blog ben dahil herkesin faydalanması için var. Geceler uzun, 7-8 kez kalkıyorum hala emzirmeye. 9 ayı bitti bizim miniklerin, ama alışkanlıktan kalkıyorlar. Dr üsmüz her ağladığında emzirme diyor, deniyorum ama erkeğimiz öyle bir bağırıyor ki herkes uyanıyor, sallayın uyutsanız bile bir süre sonra borcunuzu tahsil etmek için uyanıyor. Arada fırsat buldukça yazacağım...aramız 1 ay olur, 3 gun olur, duzensiz olacak biraz, varsın olsun....